28 Ekim 2015 Çarşamba

Avon Ultra Colour Indulgence Ruj SPF15


Merhaba,

Bugün sizi tatlı mı tatlı, şeker mi şeker bir rujla tanıştırmak istiyorum.  Avon Ultra Colour Indulgence serisine ait Poppy Pink isimli rujun incelemesine başlayalım.

Aslında Avon markasının bir çok ürünü elimde mevcut. Bu ruju da bir alışverişim sırasında hediye olarak seçmiştim :) Biraz iddaalı hatta daha çok yaz için uygun mavi alt tonlu koyu bir pembe rengi var. Rengi koyu dedim ancak bu sizi korkutmasın sürüldüğünde ilk anda lip balm kıvamında nemli hatta ışıltılı bir bitiş sağlıyor. Dudağımda bir süre sonra çok az miktarda matlaştı.


Kalıcılığına değinecek olursam aşırı bir beklenti içine girmemenizi öneriyorum. Zaten dediğim gibi nemlendirici kıvamında bir ruj bu. Bir diğer konu da rujun kokusu ve tadı. Kokusunu ben Neutrogena Norveç Böğürtlenli el kremine benzettim hatta aynı koku bu yahu :) Tat olarak da o hissi verdi bana ama pek hoş bir lezzet:)) İçeriğinde SPF15 (15 faktör güneş koruması) bulunduğu söyleniyor. Çok fazla zararlı kimyasal bulundurmuyor. Yani hepsinde olduğu kadar diyeyim :) Kışa inat pembiş pembiş gezelim sevdim ben bu ruju :)


Ve son olarak tabiki hepimizi yakından ilgilendiren fiyat bilgisine bakalım. Şuanda 25.50 TL gibi bir fiyata satılıyor,ancak Avon sık sık indirim yapan bir firma. İndirimdeyken bence şans verin. :))

Sevgilerimle ♥♥

27 Ekim 2015 Salı

Estee Lauder Pleasure Florals Parfüm


Herkese Merhaba,

Bugünkü konuğum Estee Lauder Pleasure Florals Parfüm.

Ağır parfümler her zaman baş belası olmuştur bana. Bir kere sıkmam bile dakikalar içerisinde yoğun ve şiddetli ağrılara sebep oluyor.
Fondöten alışverişim için Estee Lauder standına uğradığımda acayip hoş bir koku karşıladı beni. İsmini sormamla hemen fıs fıs her yerime boca ediverdiler. İlk başta sıkıldığında hafif bir meyveli koku yayılıyor etrafa. Ancak zamanla kokunun diğer notalara yolculuk etmesiyle teninizde oturuyor, kadınsı bir kokuya dönüşüyor. Adında bahsedildiği gibi çok hafif bir parfüm değil ancak bence tam kıvamında olmuş. En azından bu kadar hassasken ben kullanabildim hatta elim burnumda gittim eve. :)
Bence beyaz ya da kumral tenlilere daha çok yakışacak ve kalıcı olacaktır. İndirimde yakalarsam tekrar düşünmeden alırım.

SİTEDEKİ ÜRÜN DETAYI
Bahar çiçeklerinin neşesi
Islak mandalina ile buluşan Hanımeli, Yasemin ve Nilüfer’in ışıldayan tazeliği
Odunsu notalar ve miskotu esintileri ile son dokunuş.


Parfüm Kategorisi: Çiçeksi/Odunsu

Üst Notalar


         Mandalina
    Portakal
   Kadife Çiçeği 

 
Orta Notalar

     Nilüfer
  Hanımeli
  Yasemin Zambak

 
Alt Notalar:

       Sedir ağacı
   Miskotu

  Fiyatı: 150.00 TL (yaklaşık)

Hadi bana parfüm önerin olmaz mı :) Sevgiyle kalın...

 

 

26 Ekim 2015 Pazartesi

Mac Fast Response Göz Kremi





Yeniden Merhaba, :)




Günün ikinci yazısı göz kremi ile ilgili olsun istedim. Herhalde Mac'in bu göz kremini duymayan kalmamıştır yine de bir de benden okuyun.  :)




Gün içerisinde hem işim icabı hem de bağımlılık dolayısı ile sürekli bilgisayar başında kalıyorum. Tabi bunun sonucunda sadece uyuduğumda dinlenen zavallı gözlerim bir ara artık iyice isyan etmiş ve kurbağa gibi olmuştu. Bir de üstüne bir dolu kazayağı bana merhaba diyince internet kuşu ben yine araştırmalara daldım. İşte şu çayı demleyin gözünüze koyun, patatesi şöyle kesin yerleştirin benzeri şeyler de yaptığım doğrudur :D Bir ara size yine bir karışım patlatırım ne dersiniz :) Neyse onu denedim bunu denedim yalnız takdir edersiniz ki hiçbirimizin elinde sihirli bir değnek yok  ve uzun vadede sürekli uygulayacaksınız ki bir sonuç alabilesiniz. Ama benim buna ne zamanım ne de tahammülüm vardı.


Bir Mac ziyaretim sırasında pek sevdiğim Ankamall Şükrü MUA bana bu ürünü önerdi. Kurbağa gözlerimden etkilendi vesselam :) Açıkçası benim pek umudum yoktu, ısrarla dene dedi.


Mac bu ürün için ne demiş bakalım?


Resmi sitesinde yazana göre; son derece yoğun, kafein içerikli göz çevresinde anında sonuç vermesi için üretilmiştir. Göz çevresindeki şişlikleri indirir, siyah halkaların görünümünü azaltır, sıkılaştırır ve yumuşatır.


Peki ben ne demişim, nasıl kullanacağız, neler vadediyor, sonuçları ne?


Pirinç tanesi kadar ürünü temiz göz çevreme ve göz kapaklarıma tampon hareketlerle sürüyorum. Yine Şükrü bey sürdükten sonra yaklaşık 3 -4 dakika kadar beklememi  söyledi.  İnanamadım 5 dakika sonra o yoğun şişliklere elveda dedim. Bu gözler bunu da gördü :) Yok canım dedim ertesi gün sürdüm yine aynı, ertesi gün denedim sonuç yine aynı! Yok bu da yetmez dedim ağladım denedim, uyku uyumadım denedim. Valla yine aynı :) Yalnız bir göz kreminden beklentiniz kırışıklığımı gidersin ya da morluğumu azaltsınsa sizi pek tatmin etmeyecektir. O anlık hızlı etki veren sadece şişlik gideren bir ürün bu.  Ben de zaten bu amaç için almıştım.


Ben bu kremi sadece sabahları uyguluyorum. Akşam başka bir ürünle diğer sorunlarımı gidermeyi tercih ediyorum. 


Yapısına değinecek olursam krem desem de aslında daha çok jel kıvamında bir ürün. Sürdüğümde anında emilip kadife bir ten bırakıyor. Göz kapağıma da uyguladığım için biraz tedirgindim açıkçası. Eyeliner veya farımı dağıtacağından korkmuştum öyle bir şey de gelmedi başıma :) En güzel yanı yapış yapış bir his bırakmadı. Tedavi amaçlı değil o anlık etki eden bir krem diyebilirim.


Fiyatı çok uygun diyemeyeceğim. Gerçi hangi göz kremi ucuz yahu! :) 105.00 TL gibi bir fiyata şehrinde  Mac mağazası bulunan şanslılardansanız alabilir ya da  online satış sitesinden ulaşabilirsiniz.


Hepinize sevgiler…

Neler Bitirdim Neler 1



Herkese Merhaba :)

Bugün sizlere bitenler yazısı yazmaya karar verdim. Memnun kalıp kalmama konularına kısaca değineceğim. Herhangi bir ürün hakkında ayrıntılı inceleme yazısı isterseniz yorum kısmına not bırakın lütfen :)

Haydi başlayalım..


 Toplu Resim (amma da çok şey bitirmişim :) )
 
 
 
 
 
 
 

1. Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu: Uzun zaman Bioderma H2O kullanıp, indirimdeyken ne kaybederim diyerek aldığım, severek kullandığım bir ürün oldu. Bittikçe alabilirim. :)

L'occitane (Shea) Tonik: Kullandığım süre içerisinde gergin yanaklarıma ve gözeneklerime iyi geldiğini düşünüyorum. Fiyatını biraz yüksek bulduğum için bir süre kullanımına ara verip başka ürün arayışına girmiştim. Fakat vazgeçemedim tekrar alacağım. :)






Elidor Canlandırıcı Kuru Şampuan (Boyalı Saçlar): Tam olarak bitmesine rağmen verdiği sonuçtan pek emin olamadım ben. Sanki yağı alıyor ama yoğun pudrası saçta kalıyor. Vaadettiği gibi saçı canlandırmayı bırakın verdiği sonuç kesinlikle mat ve sertleşmiş saçlar. Batiste'e bakacağım. :(

L'oreal Elseve Kusursuzlaştırıcı Bakım Yağı: Bu yağdan yaklaşık 4 şişe bitirdim. Kuru saç uçlarıma iyi geliyor. Kokusu da güzel. (Çok fazla ürün yağlandırabiliyor dikkat.) Artık 5. şişeyi almayıp yine aynı firmaya ait başka bir bakım ürününe geçtim.(Yazısını yazacağım.) 2-3 pompa ürün saçlarınız uzunsa fazlasıyla yetecektir. Şimdilik diğerinden memnunum aksi bir durum olursa buna geri dönebilirim :) 

Bio True Lens Suyu: Uzun yıllardır lens kullanıyorum. Bir çok farklı firmanın ürününü denedim. Ancak Bio True'dan aldığım konforu hiçbirisinden alamadım. Çifter çifter yedekliyorum. :)



Estee Lauder Double Wear Fondöten: Kendisi benim vazgeçemediğim ender fondötenlerden. Bitince paniğe kapılıp gidip hemen yenisini aldım. :)

Rimmel Brow This Way ( Kaş Jeli): Uzun zaman içerisinde bakırımsı - kızıl kahve yansımalar olmayan tek renk kaş sabitleyicisi arayışındaydım. Bence her kaş rengine uyabilecek renk seçeneği de bir artısı. Sonunda kaşlarımın rengiyle uyumlu ve pratik sabitleyici bulduğuma seviniyorum. Yedeğini aldım bile :)

Loreal Lumi Magique Kapatıcı Aydınlatıcı: Çok hafif yapılı bir ürün. Göz altlarımda çok yoğun morluklarım olmadığı için ve aydınlatıcı olarak daha çok sevdiğin için ben genelde yüzümde aydınlatma yapmak için kullanıp bitirdim. Bana göre olmazsa olmaz bir ürün değil. Çok indirimde denk gelirsem o anki ruh halime bağlı tekrar alabilirim :)

Mac Kaş Jeli: Bu üründen iki adet bitirdim. Mac ürünlerini sevmeyen yoktur sanırım. Şöyle diyeyim sabitlemesi harika. Ancak saçlarımın rengini açtırdığım için ve içerisindeki o yoğun kızıllıktan sıkıldığım için artık kendime pek yakıştıramıyorum. Üzülerek diyorum tekrar almayacağım. :)


 Garnier Çift Etkili Göz Makyajı Temizleyicisi:
Ben bundan kaç tane bitirmiştim ki!!! diye beni ikilemde bırakan çok severek kullandığım göz makyajı temizleyicim. Kaçar kaçar yedekliğimi siz düşünün :) Gözümü hırpalamadan makyajımı siliyorum. Herkese de uygun fiyatından dolayı tavsiye ediyorum.

Rosense Gül Suyu: Yine uzun zamandır vazgeçilmezim olan gül suyumdan bahsedeyim. Sabahları yüzümü gül suyuyla silmeye bayılıyorum. Yalnız piyasadaki her gül suyu adı altında satılan ürünü yüzünüze sürmeyin lütfen. Benim en içime sinen bu ürün oldu. Size de gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum :)


 Mila D'opiz Yüz Serumu:
Bu serum bana Lilakutu'dan çıkmıştı. Bazı vaatleri var çok içeriğe girmeyeceğim. Bana pek uymadı, sivilce yaptı. Para verip almam. :(

Clarins Karma Ciltler İçin Losyon: Losyon tarzında, kokusu muhteşem bir krem. Ben bu kremi 1 yıl boyunca hem gece hem gündüz kullandım. Sivilce (akne), tahriş, kuruluk vs. hiçbir sıkıntı yaşamadım. Çok kısa bir süre yukarıdaki 3 tester (mila d'opiz, clarins energizer cream ve yves rocher elixir) ürünü denemek adına ara verdim. Üçü de bitince gidip tekrar aldım. :)

Yves Rocher Elixir 7.9 Krem: Aslında verdiği etkiyi sevdim ben bu kremin. Nemlendirmesi, kokusu vs. güzel. Normalden karmaya dönük çitler için uygun olduğu yazılıyor. Kullandığım süre içinde herhangi bir tepki vermedi cildim. Tek eksi yanı sanırım sürdükten sonra cildin emmesinde oluyor. Elimi yüzüme sürdüğümde soyularak cildimden atıldığını gözlemledim. Cildimizin gün boyu neme ihtiyacı olduğunu düşünürsek sanırım bu krem bize bu şansı vermiyor.  Clarins'teki etkiyi daha çok sevdiğim için yola onunla devam etme kararı aldım. :)

Clarins Daily Energizer Krem: Bana bir alışverişimde tester olarak verilmişti. Kokusu diğer Clarins ürünleri gibi muhteşem. Cildime sağlıklı bir ışıltı verdi. Bu kremi de alabilirdim. Şans yeşil olandan yanaymış bir dahaki sefere bundan alayım :)

Garnier Saf & Temiz Arındırıcı Temizleme Jeli: Seyahat boyu kıvamında bir temizleyici bu da. Diğer Garnier ürünlerine gönül verdiğim için bunu da bir deneyim istedim. Biraz cildimi gerdi. Tekrar veya büyük boyunu almadım. :)


İşte benim bitirdiklerim bu kadardı. Umarım size biraz fikir vermişimdir.

Kendinize iyi bakın :)
 

23 Ekim 2015 Cuma

Ombreli / İşlem Görmüş Saçlar İçin Yoğun Nemlendirici – Dolgunlaştırıcı Maske



Günaydın :)

Saçlarıma uzun süredir ombre yaptırıyorum. Tabi bu işlem saçlarım için epey bir yıpratıcı oluyor. Ama ne yapayım çok seviyorum :) Kışın da kendini göstermesiyle birlikte cildimde başlayan kuruma saçlarıma da yayıldı. Hatta o uçlardaki hıtır hıtır çalı süpürgesi görünümü beni deli etmeye başlamıştı. Yine günlerden bir gün dellenen ben kendimce birkaç ürünü (tabi bilinçli olarak seçtiğim) karıştırarak bir maske yaptım. İşte o günden beri vazgeçilmezim olan haftada 1 kez uyguladığım rutin saç maskem karşınızda !!
Haydi lafı çok uzatmadan aslında bir çoğumuzun bildiği ama içerisine ekstradan benim de bir şeyler kattığım maskemin içeriğine bakalım.

İhtiyacımız olanlar;

·         1,5 yemek kaşığı hindistancevizi yağı (orijinal olmasına dikkat edin, anlamak için normal şartlarda oda ısısında katılaşması gerekir.)

·         1 tatlı kaşığı shea butter

·         1 tatlı kaşığı bal

·         Arzunuza göre 1 çay kaşığı kadar kullandığınız herhangi      bir saç kremi

 

Maskenin uygulama şekline girmeden kullandığım malzemeler hakkında da birkaç bilgi vermek istiyorum.

BAL: İçerisinde bulunan fruktoz ve glikoz saçı besleyip yumuşatıyor. Kafa derisindeki kaşıntı ve saç uçlarında çatallaşma-kırılmalara iyi geliyor. Saçın sağlıklı ve daha hızlı uzamasını sağlıyor. Bu tarz gıdaların öncelikle oral yoldan alınması taraftarıyım. Çünkü içten gelen sağlık bir ürünün dışarıdan etki etmesine nazaran daha verimli oluyor. Yine de tabi dışarıdan yapılan küçük müdahaleler de daha sağlıklı görünmemize katkı sağlar. Saç sağlığı gerçekten çok önemli bana göre. Stres, fön, boya, dış ortamdaki toz, duman, hormonal düzensizlikler, demir, B vitamini gibi vücutta eksik olan vitamin ve mineraller dahil aklınıza gelebilecek herşey kolayca etkileyebiliyor. Ben bir süredir stres kaynaklı saç dökülmeleri de yaşıyorum. Bal içerisinde saçlarımız için faydalı (tabi sahte ballara dikkat, hakiki ballar için geçerli!!!) manganez, kalsiyum,  B vitamini, potasyum , fosfor, demir mineralleri bol miktarda bulunuyor. Yiyin, yiyin bol bol yiyin :)

HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI:  Pek çok kullanım alanı olan hindistancevizi yağının yalnızca saç için faydalarına değineceğim. Saçları besler, kaşıntı, kepek vb. durumlarda saç derisini nemlendirerek sorunun ortadan kalkmasını sağlar. Saç uçlarındaki çatallaşmış görünümü onarır.  Ben kullandığımda ince telli, dipleri yağlı – uçları kuru saçlarımda acayip hoş bir dolgunluk, parlaklık, nem kazandırdığını gözlemledim.  Ancak bu nem sizi yanıltmasın asla yağlı bir görüntü değil. Yumuşacık saçlarım oluyor.

SHEA BUTTER ( KARİTE YAĞI): Bu kıymetli yağın da şu an sadece saç için faydalarına değiniyorum. İçerisindeki vitaminler sayesinde kuru ve yıpranmış saçların nemlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca saçlara esneklik kazandırarak koparak dökülmelere engel oluyor.

 

Şimdi gelelim ben bunları nasıl maske haline getiriyorum?

Öncelikle benmari usulü eritme yöntemi ile Hindistan cevizi yağı ve shea butter'ı eritiyorum. Tamamen eriyen yağlara bal ve saç kremini katıp homojen bir karışım elde edene kadar karıştırıyorum. Ardından yağın donmaması için hızlıca hareket ederek özellikle saç uçlarıma yoğun olacak şekilde tüm saçıma karışımı uyguluyorum. Bazıları hindistancevizi yağını tüm gece saçında bekletip yıkadığını yazmış ancak ben başka şeyler de kattığım için en fazla 2 saat bekletiyorum saçlarımda. İnanın sonuca ben bile inanamadım. Dolgun, fön çekilmiş kadar düz saçlarım oldu. Hele bir de fönleme işlemi uyguladığımda o meşhur şampuan reklamlarındaki kızlara rakip mi oldum ne :) Üstelik uçlarındaki o hıtır hıtırlık da gitmişti. :)
 
Deneyin eminim siz de verdiği sonuçtan acayip memnun kalacaksınız. Kuaförlerde yapılan bakımlar kadar etkili ancak daha ekonomik. Tüm malzemelerin uygunluğunu belirtmek için fiyat vermem gerekirse size toplam maliyeti maksimum 100 tlye gelecektir ve kullanım süresi bazında orantılarsak cidden çok uygun.
 
 

 

Siz de benimle uyguladığınız bu tarz faydalı maskeleri paylaşmak istemez misiniz?

 

Hepinize mutlu bir gün diliyorum. :)

 

17 Ekim 2015 Cumartesi

Chanel Le Blush Creme - 65 Affinite İncelemesi



Merhaba  :)

Bugün size hayatımın aşkını ilan ediyorum. Karşınızdaaa Chanel Le Blushhhhhh :)) ( Alkış yok mu :) ) Gerçekten bayılıyorum, bitiyorum ben bu allığa. Bitmesin diye ilk aldığımda mutluluk ve korku karışık 3 gün kapağını açıp açıp kapattığım bu tatlı pembiş şeyi size heyecanla anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle şunu belirteyim ambalajını açtığınızda sizi siyah bir kese karşılıyor. Şık olmuş ancak ben sabahları çok hızlı makyajımı yapıp çıkmam gerektiği için ilk aldığım gün çıkardım. Allığı alalı 8 ya da 9 ay kadar oldu. Her gün kullanmama rağmen henüz yeni yeni dibini görüyorum. Tabi bu benim için bir ilk ! Pigmentasyonundaki başarıdan dolayı epey bereketli bir ürün. Azıcık parmağımı dokundurup yanaklarıma sürüyorum.
 
 

Yapısı tam bir krem kıvamında. Kutusunda durduğunda hafif ıslak görüntüsü var. Yüzüme ilk sürdüğümde de sanki o ışıltı kalacakmış gibi hissettim ancak öyle olmadı hatta pudralı/mat görünüm verdi diyebilirim.  Bendeki rengi çok tatlı orta koyulukta bir pembe. Bana göre beyaz ve kumrallara çok yakışabilecek, her makyaja uyabilecek bir ton.

Allığı iki şekilde denedim. İlk olarak çıplak tenimde ikinci olarak ise fondöten vb. tarzda ürünlerin üzerinde. Her iki şekilde de denediğimde ciddi anlamda şaşkınlık yaşadım. İnanın çıplak tende bile rengini tam hakkıyla veriyor.
Hem parmaklarınızla hem de çok sık fırçalı olmayan (stippling tarzı) fırçalarınızla uygulama yapabilirsiniz. Her iki şekilde de sorunla karşılaşmadım.
Kalıcılığı konusuna değinecek olursam. Sabah 8 gibi sürdüğüm allığın akşam 9lara kadar beni idare ediyor olması nimet değil de ne :)
 
 
Yalnız dikkat edin miktarı azar azar uygulayın yoksa neme lazım Alican gibi oluyor insan. (Ben ettim siz etmeyin :))

 
Sanırım bu muhteşem allığın tek dezavantajı fiyatı :( Keşke azıcık ucuz olsa…..

Benim  aldığımda 120.00 TL gibi bir fiyatı vardı. Yine de siz benim için farketmez diyorsanız ya da mağazada deneyip benim gibi aşık olduysanız almanızı şiddetle öneririm. Tek allığım olsun bunda olsun dediğim allık hiçç bitme :)

 

Sevgilerimle…

15 Ekim 2015 Perşembe

Real Techniques Expert Face Brush İnceleme



Merhaba,

Bir süre önce yaşadığımız can sıkıcı olaylar yüzünden bloğuma yazmaya ara verdiğimi duyurmuştum.  Umarım bir kez daha böyle acı olaylar tekrarlanmaz, barış ve kardeşlik içerisinde yaşayabiliriz.

Bugün bloğumun konuğu çok sevilen, övülen, hakkında binlerce kez yazılan – çizilen RT Expert Face fırça oluyor.

Türkiye’ye ilk kez Migros aracılığıyla geldiğinde en çok ilgimi çeken fırçalarını almak istedim. (tabi aldım da J ) Bu fırça (benim aldığımda yanlış hatırlamıyorsam) Migros’ta 35.00 TL gibi bir fiyattan satışa sunulmuştu. Şuan Watsons ve Gratis’te de satışta hatta indirime bile giriyor.

Şimdi gelelim ben bu fırçayı nasıl kullanıyorum, özellikleri, artı ve eksileri neler?

. Sık kıllı bir fırça. Ancak Mac gibi kalın yapılı fondötenimi bile tam kıvamında uygulamama imkan sağlıyor.

. Tasarımı ve ele oturuşu bence gayet güzel.

. Kılları orta yumuşaklıkta.

. Ben yıkamadan en fazla 1 hafta kullanıyorum aksi takdirde bende sivilcelenme yapabildiğini gözlemledim.

. Tek fırça/çok çeşitli ürün uygulamasına müsait bir fırça. İsterseniz allığınız ya da yoğun uygulama yapmak istediğiniz herhangi bir ürün için kullanabilirsiniz. Ben genellikle BB krem veya fondötenim için kullanıyorum.

. Uygun fiyatlı bir fırça olması her bütçeye hitap etse de bence uzun süre kullanılabilecek bir fırça değil. Ben ilk aldığımda ne olur ne olmaz diye  3 adet alıp stoklamıştım.  Birini ablama verdim. Aradan çok fazla 6 -7 ay geçmişti ki kıllarının döküldüğünü söyledi. Hem de ne dökülme inanmazsınız nerdeyse çeksek tümüyle çıkacaktı. Ben açıkçası kullanım hatası diye düşündüm çünkü bende henüz böyle bir olay yoktu. Aradan çok geçmedi neyse ki benimki 1 seneyi devirdi J Ama bir yıkama sırasında bendeki de aynı sorunu çıkardı.
Yukarıdaki resimde kıllarını daha net görebilirsiniz..

. Bir de demeden geçmeyim biraz fazla ürün emiyor. Normal şartlarda kullandığınız miktardan biraz fazlaca ürün kullanmanıza sebep oluyor.

Kısacası tekrar alabileceğim fondötenimi çok güzel yayan ancak uzun süre kullanım vadetmeyen uygun fiyatlı bir fırça bu.

Sizlerin bu özelliklere benzeyen uygun fiyatlı fırçalarınız neler.

Hadi bana yazın..

Sevgilerimle….

10 Ekim 2015 Cumartesi

Le Petit Marseillais Besleyici El Kremi ( Çok Kuru Ciltler) İnceleme




Merhaba :)

Le Petit Marseillais markası ve ürünleri yakın tarihte ülkemizde satışa başladı. Tabi bunu duyan başta ben ve ben gibi bir çok kozmetik canavarı da satış yerlerine hücummm Allah Allah Allah Allah nidaları atarak koştuk :))

Ohooo Fransa’dan geliyor kaçırmak olur mu güzeldir güzeldir Gözde koy sepete modumdaydım o gün :)) Elime birkaç ürünü geçti , ne yazıkki Ankara kalabalık memleket yağmalanmıştı. Marka hakkında sizler için biraz araştırma yaptım. Belki hala bilmeyenleriniz ve tesadüfen benim bloğuma gelmiş olanlarınız vardır.

Buyruunnn.

La Petit Marseillais = Küçük Marsiyalı (Markanın en ünlü ürünü sabunları adını buradan alıyormuş.)

Ambalaj = Geri dönüşüme uygun üretiliyormuş ve bazı ürünlerde geri dönüşümden elde edilen ambalajlar kullanılıyormuş.

Gelelim fikirlerime…

Öncelikle şunu söylemek istiyorum bu ürünü ilk elime aldığımda  ( Bazı kaynaklardaki bilgilendirmeden dolayı) çok temiz bir içeriği var herhalde dedirtti bana. Duş jellerinin arkasında parabensiz, renklendirici içermez vb ifadeler yer alıyor. Diğer ürünlerin içeriğine bakmak o anki curcunadan aklıma gelmedi. (Hatta ordan kaptım kaçtım diyebilirim, zira arkamda bir sürü kozmetik canavarı elimden bırakmamı bekliyordu. he he benim o  :))

Eve geldiğimde detaylı olarak inceleme fırsatı bulduğumda biraz hayal kırıklığı yarattı bende :(  Ben pek takılmıyorum ama bu şeyi epey bir ciddiye alan okuyucu kitlesi olduğunun bilincinde olarak öğrenmek istersiniz diye düşündüm.  Benim yaptığım yanlışı yapmamanız için söylüyorum duş jelleri ve sabunları için geçerli olan doğallıktan diğer ürünlerde eser yok. Özellikle benim almış olduğum resimdeki ürün içerisinde parafin, paraben ve renklendirici var. Oh oh suyundan da :)) Her neyse dediğim gibi ben içeriğe genelde çok takılmıyorum. Çünkü incelemeye kalksak kullanacak ürün bulamayacağız :)

Kremin kokusuna bayıldım. Kokulara karşı aşırı hassas olan biriyim, hatta bazen bir parfüm damlası dahi beni yataklara düşürecek kadar zorluyor. Bu kremde çok hafif bir koku olmamasına rağmen beni rahatsız etmedi.  Sürdüğümde beni yapış yapış eden kremlerden nefret ediyorum. İlk sürdüğümde olmasa da yaklaşık 5 dakika sonra krem tamamen emildi. Yumuşatması fena değil. İçeriğinde Argan Yağı, Shea Butter ve Tatlı Badem olduğu yazılı. Zaten hepsi başlı başına bir nem deposu….  Kokusunu ve nemlendirmesini fena bulmadığım için bitireceğim.  Şu an tekrar alıp almama konusunda kararsızım aradığımı sanırım bulamadım.

Fiyatı: 13.50 TL

Sizin kullandığınız bana fikir verecek kremler var mı?

Yarın görüşmek üzere :)

9 Ekim 2015 Cuma

Loreal Lumi Magique Baz İnceleme



Merhaba :))

İlk yazıma uzun süre tereddütte kalıp almadığım ve koleksiyonuma çok geç katılan bir ürünle başlamak istedim. Kendisi nam-ı değer Loreal Lumi Magique makyaj bazı.


Bir çok blogger, vlogger arkadaşım bu ürünü halihazırda çoktan tanıtmış bulunuyor. Dediğim gibi benimkisi geç kalınmış bir birliktelik :) Peki aşka dönüşmüş mü cevabı için okumaya devam edin… Bir ürünü kullanıp yeterince doğru fikirlere sahip olduğumdan tatmin olmadıkça size gözlemlerimi yazmama sorumluluğu hissediyorum. Çünkü maalesef kullandığımız bir çok ürün uygun fiyatlı değil ve ben her ürünün ( krem, makyaj ürünü ve hatta fırça dahil) her kullanıcıda farklı hisler uyandırdığına ve farklı tepkiler verdiğine inananlardanım. Ben de sizler gibi bloglardan – vloglardan görüp bir sürü şey aldım. Üzülerek söylüyorum övülen bir çok üründe hayal kırıklığı yaşadım. Cildimde problemler çıkarmasını yazmıyorum bile. ( Yoksa yazdım mı :))) Kısacası sizi yanlış yönlendireceğim her ürün benim cebimden para gitmiş hissi yaratacak bende o yüzden yazılarımı temkinli yazacağım.


Haydi lafı daha fazla uzatmadan düşüncelerime bakalım..
Uzun bir süredir malumunuz strobe – ışıltılı makyaj pek moda. Elmacık kemiklerimizi kaşlarımızın üstünü, dudaklarımızın üstünü, burun kemiği ve ucunu falan filan derken;  aman yarabbim kız yüzünde ne patladı? tepkilerini almak istemiyorsanız miktarı iyi ayarlamalısınız. Yahu iyide bu bir aydınlatıcı değil dediğinizi duyar gibiyim Sabırla okumaya devam ediniz…..
Evet bu ürün aslında bir aydınlatıcı değil. Primer – Makyaj bazı olarak piyasaya sürülmüş olan bu minnak şey bence primerda olması gereken özellikleri içerisinde bulundurmuyor. Öncelikle gözenek görünümünü giderme ya da hafifletme söz konusu değil.  Eğer yağlı ya da karma cildiniz varsa, mat bir zemin istiyorsanız maalesef onda da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim :( Kuru veya normal ciltler tercih edebilir.  Fondöten, BB Krem vb. ürünün cilde tutunması ve kalıcılığı konusunda bir etkisi de yok. E niye almalıyım ben bu ürünü diyorsanız benim size önerim eğer likit yapıda bir aydınlatıcı arıyorsanız elmacık kemiklerinize veya ön plana çıkarmak istediğiniz yüzünüzdeki herhangi yüksek noktaya highlighter olarak uygulamak olacak. İçerisinde diğer bazlar gibi silikon olmadığı belirtilmiş. Kullanmadan önce çalkalayınız ( Tabi siz değil ürünü :)) )
 Benim şahsen çok açık gözeneklerim yok ama yağlanan bir T bölgem var. Yani karma cilde sahibim. Biraz korkarak da olsa burnuma da uyguladım. Eğer üzerinden  pudra ile geçersem günü kurtarıyor. Yine de istediğim o matlığı elde edemiyorum. Zaten ışıltılı bir baz matlık ne alaka diyebilirsiniz. Ama bence bazın amacı daha çok matlaştırmak olmalı en azından benim cilt tipime göre . İçerisinde bir baza uygun olmayacak türde simler var. Benim en çok severek kullandığım yer elmacık kemiklerim oldu.
Size özellikle söylemek istediğim uygulama şekli ve aparatı: Kesinlikle hiç bir fırça veya eliniz bu ürünü uygulamanız için uygun olmayacaktır. ( Elimdeki tüm fırçalar ve elimle uygulamış olduğumu diyeyim, test edildi onaylandı :))) En en en güzeli bir makyaj süngeri edinmek bence. Hafif ıslatılmış şekilde tampon hareketlerle çok yaymadan pıt pıt yaparak oraya bazı yerleştirin vee bakım yapılmış hissi veren aydınlık elmacık kemiklerinizin keyfini çıkarın :)) Tek pompa tüm aydınlatmak istediğiniz yere yetecektir diye düşünüyorum, hatta bende artıyor bile .
Ve tabi unutmadan beyaz zarif şişesi var. Ben gün içerisinde aydınlatıcı tazelemeye ihtiyaç duymuyorum. O yüzden tam çantaya atıp çıkmalık olsa da evde ertesi gün kullanılmayı bekliyor garibim  :))Gelelim aşka dönüşme mevzusuna…. Tam bir aşk denemez buna artılar eksiler havalarda uçuştu. Yine de uzun süredir likit aydınlatıcı olarak Mac Strobe Liquid Lotion’a gönlü kayık ben daha uygun fiyatlı benzerini bulduğuma sevindim. Tekrar alır mıyım eğer bunu bitirebilirsem elbette!
Fiyatı: 30 – 40 TL arası değişiyor.  Hatta Gratis ve Watsons gibi mağazalardan çeşitli indirimleri takip ederek daha uygun fiyata da alabilirsiniz.
İlk yazım, ilk heyecanım, ilk göz ağrım (biraz damar oldu :))). Sürçü lisan ettiysem  heyecanıma verin lütfen. Umarım sizlere faydalı bir yazı olmuştur ve sıkılmadan okumuşsunuzdur.
Sevgilerimle… 
 





8 Ekim 2015 Perşembe

Herkese Merhaba :)



Herkese Merhaba :)

Çok uzun zamandır hayalini kurduğum bloğumu sonunda açtımmmm :)))) Elimden geldiğince objektif olarak her gün sizlere deneyimlerimi yazacağım.


Umarım birlikte hayatın her anını paylaşırız.


Acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle, kahkahasıyla, kocaman bir gülümseyişiyle....


Hayatıma hoşgeldiniz...

Yves Saint Laurent Touche Eclat

Herkese yeniden merhaba:) Bugünki konumuz YSL markasına ait bir ürünle ilgili olsun istedim. Kapatıcı olarak bilinen bir ürün olsa da...